19 Ekim 2009

Masal

Bir arkadaşım kendi masalını yazmaya karar vermiş, bende buradan paylaşıyorum sizinle...
Hayat bazen güldürüyor insanı, bazense ağlatıyor. Ortası yok. Ya siyah ya da beyaz. Çoğu zaman da hayal kırıklıklarıyla dolu. Hayatta kalma savaşını her zaman hayat kazanıyor. Hiçbir zaman istediklerin olmuyor. Olsa da tadını çıkarmak için zamanın kalmıyor. Hayat böyle işte. Çoğu zaman harcadığın emeklerin karşılığını vermiyor. Tabi bencil değilsen eğer.

İnsan ne için yaşar? Neden biz buradayız? Ne yapıyoruz? Amacımız ne? Herkesin zaman zaman kendisine sorduğu sorular bunlar. Bense bunları çok sordum ve herkes gibi cevabını bulamadım. Ve herkes gibi cevabını bulamayacağım da. Derin düşünceler dolanıyor beynimin derinliklerinde… Her zaman, daima… Ne olacak halim, ne zaman değişecek her şey? Ne zaman ben de herkes gibi hayattan beklentilerimi alabileceğim. Belki çok insan var benim gibi. Ama işte ateş düştüğü yeri yakar. Beterin beteri de vardır ama başına bir şey geldi mi seninkinden büyük dert yoktur. Hiçbir çözümü de yoktur.

İşte böyle garip bir hikaye benimkisi. Biraz buruk, biraz komik, çoğu zaman üzüntülü. Zaman zaman da mutlu, az da olsa… Bir kısmınız için sıradan, bazıları içinse farklı.

Birazdan okuyacağınız her sayfa, her satır, her kelime, biraz hüzün, biraz sevinç içermekte. Ama tamamen beni anlatan, tamamen içten yazılmış tamamen neysem oyum diyen… Herkesin bir şeyler kendinden bir şeyler bulabileceği, herkesin yorum yapacağı şeyler. Beni tanıdığını sananların bile okurken şaşıracağı türden şeyler.

Masallar hep bir varmış bir yokmuş diye başlar. Benim masalım ise böyle başlamıyor maalesef. Farklı olacak ya işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder